Göçmen Kuşlar İçin Türkiye: En Önemli Göç Yolu
Ülkemiz `göçmen kuşlar` için önemli bir konumda. Yüzlerce kuş türü göç yolu olarak ülkemizi kullanıyor. Peki `biz` onlara iyi davranıyor muyuz?
Türkiye; Avrupa Asya ve Afrika arasında göç eden kuşlar için köprü oluşturuyor
Ülkemiz, dünyanın iki büyük kuş göç yolu üzerinde bulunuyor. Türkiye 400'ü aşkın göçmen türü barındırması açısından beslenme ve üreme alanı da olarak büyük öneme sahip.
Türkiye bu kuş türlerinden bir çoğunu Bakanlık nezdinde takip ediyor ve veriler bilimsel olarak işleniyor
Peki, bu kuşlara gerekli önemi veriyor ve onları korumak adına gerekenleri yapıyor muyuz?
Göç eden kuşların yaşadığı en büyük tehlikeler arasında çarpışma, elektriğe çarpılma, yasadışı avcılık, zehirlenme ve dinlenme alanlarının yok edilmesi yer alıyor
Başta İstanbul olmak üzere diğer büyük şehirlerdeki hızlı şehirleşme kuşların göç yollarını olumsuz yönde etkiliyor.
Türkiye'nin önemli bir göç yolu üzerinde olması bu kuş türlerinin global nüfusunu etkileyecek türden. Hatta nesilleri bile tükenebilir
Kanun dışı avlananlar da kuşların nüfusunu önemli derecede düşürüyor. Kuşlar avlandıkları yerden geçmek istemiyor ve yollarını değiştirmek zorunda kalabiliyor.
Yok olmaya yüz tutan en önemli türlerden biri de Anadolu'yu aslında çok seven Küçük Akbaba
Bilimsel adı Neophron percnopterus olan bu güzel kuş, tek eşli olarak hayatını sürdürüyor
Mart ayında ülkemize gelip sonbahara doğru Afrika'ya göç ediyorlar.
Mısır Akbabası da denen bu tür için Anadolu'nun önemi büyük. Hem çiftleşmek hem de dinlenmek için Türkiye onlar için bir tatil yeri adeta.
Ancak, maalesef son yıllarda şehirleşme, inşaatlar ve avlanma yüzünden onların da sayıları giderek azalıyor
4-7 Ekim 2017 tarihleri arasında Beypazarı'nda 9 ülkeden 34 uzman, Küçük Akbabanın korunması ve göç yolunda ölümlerinin azalması için bir araya geldiler
Bu toplantı sonrası yapılması gerekenler konusunda kamuoyu bilgilendirildi, önlem ve tedbirler sıralandı.
Soyu tehlike altındaki Küçük Akbabalar Türkiye’de uydudan da izleniyor
Kuzey Doğa Derneği, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü (DKMP) ve Utah Üniversitesi işbirliğiyle uydu takibi başlatılmıştı.
Misafirlerimizi korumak bizim elimizde. Gerekli önlem alınırsa tabiat kendisini yenileyecek ve nesilleri yok olma tehlikesinden kurtulacaktır.